Astral Seyahat İle İlgili Filmler

Astral seyahat kavramı, insanın sınırları aşması ve farklı boyutlara yolculuk etmesi fikrini içerir. Bu nedenle, bu tür filmler izleyicilere keşfetme ve merak duygusuyla dolu bir deneyim sunar. Aynı zamanda farklı gerçeklikler, boyutlar veya ruhani dünyaları keşfeder. Bu benim ve sizin gibi izleyicilere normal hayatın dışında bir dünyaya adım atmalarını sağlar ve farklı bir perspektif sunar. Bu nedenle daha önce izlediğim ve size de tavsiye ettiğim filmlere şöyle bir bakalım.

Astral Seyahat İle İlgili Filmler Nelerdir?

Doctor Strange

Doctor Strange, 2016 yapımı bir Marvel süper kahraman filmidir. Film, Dr. Stephen Strange’in (Benedict Cumberbatch) hikayesini anlatır. Stephen Strange, başarılı bir nörocerrahdır ve kariyerinin zirvesindedir. Ancak bir trafik kazası sonucu ellerinde ciddi hasar oluşur ve cerrah olarak çalışma yeteneğini kaybeder.

Umutsuzluğa düşen Strange, tıbbi tedavilerin sonuç vermediği bir noktada, Tibet’te Kamar-Taj adlı gizli bir manastıra gider. Burada, The Ancient One (Eski Usta) olarak bilinen bir büyücü ve öğretmen (Tilda Swinton) tarafından mistik güçlerin ve büyü öğrenmeye başlar. Stephen Strange, bu yeni güçleri ve astral projeksiyon yeteneklerini öğrenir. Kendi dünyasının ötesine geçen astral bir yolculuk deneyimi yaşar. Ancak aynı zamanda Kamar-Taj’da kötü niyetli Kaecilius (Mads Mikkelsen) adlı bir büyücü, karanlık büyü güçlerini ele geçirmeye çalışmaktadır ve dünyayı tehdit etmektedir. Stephen Strange, Kamar-Taj’da aldığı eğitimi kullanarak, Kaecilius’u ve onun takipçilerini durdurma görevini üstlenir. Bu süreçte, Doctor Strange olarak yeni bir süper kahraman kimliği kazanır ve multidimensional bir savaşın parçası olur.

Film, gizem, büyü, görsel efektler ve astral seyahat temalarıyla dolu bir aksiyon-macera hikayesini sunar. Marvel Sinematik Evreni’ne Doctor Strange karakterini tanıtır ve onun evreni içindeki rolünü kurar.

Inception (Başlangıç – 2010)

Inception,2010 yapımı bir bilim kurgu ve aksiyon filmidir. Film, Christopher Nolan tarafından yazılmış ve yönetilmiştir. Hikaye, çalınmış bilgileri bir kişinin zihnine yerleştirme işlemi olan “çalıntı düşünce” konsepti etrafında dönüyor.

Filmin konusu şu şekildedir:

Dominic “Dom” Cobb (Leonardo DiCaprio), bir hırsız ve uykusal manipülasyon uzmanıdır. Cobb ve ekibi, müşterilerinin zihinlerine girip değerli sırları çalarlar. Cobb, kişisel bir trajedi yaşamıştır ve bu nedenle dünyaya geri dönme umudu taşımaktadır. Cobb’a, bir iş teklifi sunulur: Zihninde bir düşünce yerleştirmek yerine, bir düşünceyi çalmak için bir “başlangıç” işlemi yapması istenir. Bu, oldukça karmaşık bir görevdir ve Cobb ve ekibi, farklı katmanlarda yer alan bir dizi rüya dünyasına girmeyi ve hedef düşünceyi çalmayı planlarlar. Filmin büyük bir kısmı, bu rüya dünyaları arasında geçer ve her seviyede farklı bir gerçeklik düzeyi ve kuralları vardır. Karakterler, zamanın farklı hızlarda geçtiği bu dünyalarda karmaşık bir heist işlemi gerçekleştirmeye çalışırlar. Inception, rüyalar, gerçeklik ve bilinç teması üzerine kurulu karmaşık bir hikaye sunar ve görsel efektleri ile tanınır. Film, aynı zamanda bir karakter çalışmasıdır, Cobb’un kişisel travmaları ve onun içsel yolculuğunu ele alır. Gerilim, bilim kurgu ve psikolojik karmaşıklıkla dolu bu film, izleyiciyi rüya dünyalarının içine çeker ve düşünce deneyimlerini sorgular.

 

Lucy (2014)

Lucy, 2014 yapımı bir bilim kurgu ve aksiyon filmidir. Film, Luc Besson tarafından yazılmış ve yönetilmiştir. Hikaye, bir kadının beyninin gelişmiş yetenekler kazanmasını ve insanlığın ötesine geçmesini konu almaktadır.

Filmin konusu şu şekildedir:

Lucy (Scarlett Johansson), Taipei’de yaşayan genç bir kadındır. Bir arkadaşı, ona karanlık işlerle uğraşan bir kişiden bir çanta taşımasını rica eder. Ancak bu çanta, mavi bir kristal madde içermektedir. Lucy, bu maddeyi taşıdığı sırada, bu madde ile temas kurar ve beyni üzerinde inanılmaz bir etki yaratır. Bu kristal madde, Lucy’nin beyin kapasitesini artırmaya başlar. Zamanla, Lucy’nin insanüstü yetenekleri gelişir; düşüncelerini kontrol edebilir, zamanı manipüle edebilir, fiziksel sınırları aşabilir ve insanlarla iletişim kurmanın ötesine geçebilir. Lucy’nin bedeni ve zihni, insanlığın ötesine geçmeye başlar. Bu gelişmelerle birlikte, Lucy’nin yeni güçleri ve bilinci, onu karanlık güçlerle ve tehditlerle başa çıkmak için kullanmaya yönlendirir. Aynı zamanda, bir bilim insanı olan Profesör Norman (Morgan Freeman), Lucy’nin durumunu incelemeye başlar ve insan beyninin potansiyelini keşfetmeye çalışır. Lucy, bilim kurgu, aksiyon ve felsefi temaları bir araya getiren bir film olarak dikkat çeker. Film, insan bilincinin sınırlarını ve potansiyelini sorgularken, aksiyon ve görsel efektlerle bezenmiş bir hikaye sunar. Lucy’nin giderek evrilen güçleri ve bilinci etrafında dönen film, onun insanlığın geleceği üzerindeki etkisini keşfeder.

 

The Fountain (2006)

The Fountain, 2006 yapımı bir bilim kurgu-drama filmidir ve Darren Aronofsky tarafından yazılmış ve yönetilmiştir. Film, bir dizi zaman diliminde ve hikayede yer alan bir bilim adamının ölümsüzlüğü arayışını anlatır.

Filmin konusu şu şekildedir:

Hikaye, üç farklı zaman diliminde geçer. Birinci zaman dilimi, İspanyol İnka İmparatorluğu’nda, bir örnek alim olan Tomas (Hugh Jackman) ile başlar. Tomas, Kraliçe Isabella’yı (Rachel Weisz) ölümsüzlük ağacını bulmakla görevlendirir. Kraliçe Isabella ölümden kurtulma umudu taşırken, Tomas ise onu sevdiği için ağacı aramaktadır. İkinci zaman dilimi, modern zamandadır ve bilim adamı Dr. Tom Creo (Hugh Jackman) ile ölümcül bir hastalığa yakalanan eşi Izzi (Rachel Weisz) arasındaki ilişkiyi ele alır. Dr. Creo, ölümsüzlüğü keşfetmeye çalışırken, Izzi bir roman yazmaktadır ve bu roman da ölümsüzlüğün peşinden giden bir hikayeyi anlatır. Üçüncü zaman dilimi ise bir gelecekte geçer ve bir uzay yolculuğunu konu alır. Bu zaman diliminde, bir astronot olan Tom (Hugh Jackman) ölümsüzlüğün izini sürer ve ölümsüz bir ağacın peşine düşer. Bu uzay yolculuğu, ölümsüzlüğü ve sonsuzluğu aramakla ilgili hikayenin sonunu getirir. Film, farklı zaman dilimlerinin birbirine geçtiği ve ölümsüzlük, aşk ve ölüm temalarını işlediği bir hikaye sunar. Her üç zaman dilimi de bir şekilde birbiriyle bağlantılıdır ve karakterlerin ölümsüzlüğü arayışları ve kişisel dönüşümleri film boyunca mercek altına alınır. “The Fountain,” felsefi ve duygusal bir derinliğe sahip bir bilim kurgu filmi olarak öne çıkar.

Flatliners (1990 ve 2017)

“Flatliners,” 1990 yapımı bir korku-drama filmi ve 2017 yapımı bir yeniden çevrim filmidir. İki film de ölüm deneyimleri ve ölüm sonrası deneyimler etrafında döner. İşte her iki filmin konuları:

1990 Yapımı “Flatliners”:

• Öğrenci tıp öğrencisi olan beş arkadaş, ölüm sonrası deneyimleri incelemeye karar verirler. Ölümün eşiğine gelmeyi deneyimlemek için kendi kalp atışlarını durdurarak bir süreliğine klinik ölüme girerler. Bu deneyimler sırasında her biri ölüm sonrası yaşamlarını keşfetmeye başlar ve daha sonra ölüme dair korkutucu deneyimler yaşarlar. Öğrenciler, geçmişlerindeki günahları ve hataları ile yüzleşirlerken, ölüm sonrası deneyimlerinin bedelini ödemek zorunda kalırlar.

2017 Yapımı “Flatliners”:

• Yeniden çevrim, orijinal filmle benzer bir konsepti paylaşır. Bir grup tıp öğrencisi, ölüm sonrası deneyimleri incelemek için kendi kalp atışlarını geçici olarak durdurur. Ancak, ölüm sonrası deneyimlerinin sonuçları ve geçmişlerinden kaynaklanan korkularıyla yüzleşirken korkutucu olaylar yaşamaya başlarlar. Öğrenciler, gençliklerinde yaptıkları hatalar ve günahlarının onları takip ettiğini keşfederler ve ölüm sonrası deneyimlerinin sırlarını çözmeye çalışırlar.

Her iki film de ölüm sonrası deneyimleri ve geçmişle yüzleşmeyi ele alan korku-drama temalarını işler. İlk film 1990 yapımı olup, Joel Schumacher tarafından yönetilirken, yeniden çevrim 2017 yapımıdır ve Niels Arden Oplev tarafından yönetilir. İzleyiciler her iki filmi de ölüm sonrası deneyimlerin karanlık tarafını keşfetmek için izleyebilirler.

Ruhlar Bölgesi: Bölüm 2

“Ruhlar Bölgesi: Bölüm 2” (Insidious: Chapter 2), 2013 yapımı bir korku ve üstüne üstlük bir gerilim filmidir. James Wan tarafından yönetilen film, 2010 yapımı “Ruhlar Bölgesi” (Insidious) filminin devamıdır ve hikayeyi sürdürmektedir. İlk filmde olduğu gibi, bu film de doğaüstü olaylar, paranormal aktiviteler ve perili ev temalarını işler.

Filmin konusu şu şekildedir:

Film, önceki filmde yaşanan olayların hemen ardından başlar. Lambert ailesi, yaşadıkları evdeki doğaüstü olayların ardından bu olayları araştırmak ve evlerinin esrarengiz geçmişini çözmek için yardım aldıkları parapsikolog Elise Rainier’in ölümü ile sarsılmıştır. Ancak paranormal olaylar hala devam etmektedir. Josh Lambert (Patrick Wilson), ailesini korumak ve evdeki doğaüstü varlıkları durdurmak için gizli yeteneklerini kullanmaya karar verir. Fakat kısa süre sonra, geçmişte yaşanan karanlık olaylar ve Lambert ailesinin bağlantıları hala daha fazla soruları beraberinde getirir. Aile, geçmişlerini çözmek ve şimdiye dek karşılaştıkları en korkunç varlıkla başa çıkmak zorunda kalır. Film, “Ruhlar Bölgesi” serisinin ikinci bölümüdür ve önceki filmde tanıtılan karakterleri ve korkunç varlıkları daha fazla incelemektedir. Ayrıca, aile geçmişi ve paranormal olayların daha fazla detayına odaklanır. “Ruhlar Bölgesi: Bölüm 2,” korku ve gerilim türü sevenler için ilginç bir seçenek olabilir.

Awake 2007

Awake, 2007 yapımı bir gerilim filmidir. Joby Harold tarafından yazılıp yönetilmiştir ve başrollerde Hayden Christensen, Jessica Alba ve Terence Howard yer alır.

Film, genç bir işadamı olan Clay Beresford’un (Hayden Christensen) kalp ameliyatı sırasında yaşadığı deneyimi konu alır. Clay, ameliyat sırasında anestezi etkisi altında bilinçli bir şekilde kalır ve ameliyat sırasında kendini bir komployla karşı karşıya bulur. Ameliyatın ve anestezinin ardından kendisine yapılan kötü niyetli bir planı fark etmeye başlar.

Film, sağlık sistemindeki güvenlik açıkları, ihanet, astral seyahat ve hayatta kalma mücadelesi gibi temaları işler. Aynı zamanda bir kişinin bilinçli halde iken yaşadığı korku ve umutsuzluk duygularını da derinlemesine inceler.

Awake, eleştirmenlerden karışık yorumlar almıştır. Performanslar ve gerilim unsurları genellikle beğenilmişken, bazı eleştirmenler hikayenin tahmin edilebilir olduğunu ve bazı dramatik unsurların yeterince etkili olmadığını belirtmiştir. Ancak, film yine de gerilim sevenler için ilginç bir izleme deneyimi sunar.

Bu filmler astral seyahat veya benzeri konuları ele alsa da, her biri farklı bir yaklaşım benimseyebilir ve farklı türlerde olabilir. Tercihlerinize bağlı olarak, bu filmleri izlemeyi düşünebilirsiniz.