2 Yaş Sendromu Ve Yapılması Gerekenler
Merhaba,
Daha önceki yazımızda 2 Yaş Sendromu nedir ve nasıl ilerlenmesi gerekir konusunda bahsetmiştik. Kısaca bahsetmek gerekirse, 2 Yaş Sendromu, çocukların 2 yaşında ortaya çıkan ve kendilerini ifade etme, davranışları ve duygularını kontrol etme becerilerindeki zorluklardan kaynaklanan davranış bozukluğudur. Bu dönemde çocuklar hırçın, kararsız, ağlama eğiliminde olabilirler ve isteklerinin yerine getirilmemesi durumunda tepki vermeleri sıklıkla zordur. Bunun nedeni, beyin ve dil gelişimi ile ilgili geçici bir aşamadır ve genellikle 4-5 yaşına kadar devam edebilir.
Size sunacağım bu on ipucu çocuğunuzun kritik durumlarda nasıl davranmanız gerektiğini öğrenmiş olacaksınız.
1. Çocukların denemesine izin verin
Çocuğunuz bir şey denemek istediğinde her zaman “hayır” demeyin. Çocuğunuzun yaşına uygun şeyleri denemesine izin verin.
2. Hiçbir şeyi kişisel algılamayın!
Pek çok ebeveyn, toplum içinde bunalmış, çaresiz ve utanmış hisseder. Ama buna gerek yok o bir çocuk ve bu tip durumlar çok normal. Bu tür öfke patlamalarına katlanmak ve empati ile tepki vermek kolay değil. En önemli ipucu: Çocuğunuzun meydan okumasını ve itaatsizliğini kişisel algılamayın!
3. Empati kurmanız gerekiyor
Hiçbir şey istediğiniz gibi gitmediğinde nasıl hissettiğinizi hayal edin! Bu dönemlerde seni anlayan ve probleminle empati kuran, seni destekleyen ve teselli eden birine ihtiyacın var. Bu şekilde, çocuğunuzda size ihtiyaç duyuyor.
4. Çocuğunuza sarılın!
Şimdi tamamen farklı bir dürtü hissediyor olsanız bile, çocuğunuza sarılın! Bu jest tek başına genellikle gerginliğin dağılmasına ve çocuğunuzun tekrar sakinleşmesine neden olur.
Çocuğa sarılmak, onların güvende, sevilmiş ve kabul gördüklerini hissetmelerine yardımcı olur. Sarılma, fiziksel temas ve bedensel yakınlık aracılığıyla duygusal bağı ve bağlantıyı pekiştirebilir. Ayrıca, çocuğun stres düzeyini azaltabilir ve onun duygusal ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olur. Ancak, her çocuğun rahatsız olmadan sarılma ve fiziksel temas isteyeceği farklıdır, bu yüzden çocuğun duyarlılıklarına ve tercihlerine saygı göstermelisiniz.
5. Duyguları adlandırmaya yardım edin!
Çocuğunuzun meydan okuma eyleminin ardındaki duyguları tanımlamasına yardımcı olmak, duygusal gelişimi destekler. Örneğin, “Misketin gitti, bu seni üzüyor” veya “O merdiveni tek başına tırmanmak çok tehlikeli ve bu şimdi seni kızdırıyor” deyin.
6. Anlayış gösterin – alternatifler sunun
Meydan okumanın ardındaki duyguyu adlandırdıktan sonra, çocuğunuzun davranışına anlayış gösterin. “Bunu çok iyi anlayabiliyorum” deyin. Farklı bir alternetik bulun. “Merdiven çok tehlikeli ama şuradaki küçük duvarı dene”
7. Azarlamayın ve cezalandırmayın!
Çocuğunuzun ihtiyacı olmayan şey, başka birinin onu azarlaması ve cezalandırmasıdır. Ayrıca çocuğunuzu “Babam gelene kadar bekle” veya “Durmazsan seni odana kilitlerim” ile tehdit etmeyin. Bunu yapmak, kalıcı hasara neden olabilir ve çocuğunuzun özgüvenini zayıflatabilir.
8. İyi bir rol model olun
Çocuğunuza duygularını nasıl daha iyi ifade edebileceğini gösterin, örneğin: kriz anında nefes almak gibi.
9. Dikkat dağıtmak yardımcı olur
Meydan okumanın kötü yanı: normal konuşma artık ağlayan ve çığlık atan çocuğa ulaşmıyor. Öfke nöbeti gelmeden önce çocuğunuzun dikkatini dağıtmaya çalışın. Örneğin, aniden bir el kulağınızına götürün ve “bak, dinle! Az önce bir misket sesini duydum! Sen de duydun mu hadi bakalım nereden ?” Kayıp eşyayı tüm odalarda aramaya başladığında artık konu durulmuştur ve kriz atlatılmıştır. Ayrıca konuşmaları hızlı bir şekilde değiştirmek de dikkati dağıtacaktır. “Bak, şu ağaç ne güzel, orada bir kuş yuvası var galiba!” veya “Aaaa, bir yürüyen merdiven, buna binelim mi?”.
10. Çocuğunuzu ciddiye alın
Diğer yandan, çocuğunuzun isteklerini ciddiye almak çocuğunuzun gelişimine yardımcı olacaktır. Bu, çocuğunuz çıldırtmadan tavizler vermeniz anlamına gelir.
Keyifli günler dilerim.